Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Obsesif – Kompulsif bozukluk (OKB) bir kaygı bozukluğudur ve kişinin günlük fonksiyonlarını önemli ölçüde etkiler. Bu bozukluğu olan kişiler genelde acı çeker, kendilerini çaresiz hisseder ve bundan üzüntü duyabilirler. Ek olarak, bu bozuklukta, erken çocukluk dönemi travmalarının önemli bir yeri olduğunu ve OKB oluşumunu tetikleyebileceğini söyleyebiliriz. OKB 2 önemli kavramdan oluşur: Obsesyon ve Kompulsiyon.
Obsesyonlar; İstenmeyen ve sürekli olarak akla gelen zorlayıcı ve rahatsız edici imgelerin, dürtülerin ve patolojik kuşkuların olduğu düşüncelerdir.
Kompulsiyon ise; Bu obsesyonları eyleme dökerek kısa süreli rahatlama sağlayan rutin ve gönüllü olarak yapılan davranışlardır.
Obsesyonlar kişide anksiyeteye yol açarken, kompulsiyonlar bu anksiyeteyi kısa süreli azaltmaya yardımcı olur. Kompulsiyonlar obsesyonları kontrol eder ve obsesyonlara cevap olarak ortaya çıkar. Yani düşüncelerin, eyleme dökülmüş halidir. İkisi arasındaki ilişkiyi böyle tanımlayabiliriz.
Bakıldığında daha çok kadınlarda görülen bu bozukluk, depresyon, hipokondriasis uyku bozukluğu gibi rahatsızlıklarla ilişkili olabilir.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozuklukları (OKKB) ise, kişilerarası kontrolü elinde tutmak isteyen, genellikle mükemmelliyetçi davranışlar sergileyen kişilerde görülür. Takıntılarının farkında değillerdir. Algı ve düşüncelerinde çarpıklıklar vardır; üzüleceği yerde gülmesi gibi. Herşeyin kendi istediği gibi olmasını ister, zaman zaman paranoid düşünceleri olabilir çünkü çevrelerine çok güvenmezler. Listeler, planlar programlar yaparlar ve genelde asıl amacını unutturacak ve sapacak şekilde olur.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!