Evlilikte İletişim
Eşiniz hakkınızdaki küçük düşürücü yorumlarınız ve sözleriniz aranızdaki atmosferin kirlenmesine neden olur. Karşıdaki insanı zehirlemek, bazen kullanılan sözcüklerin çağrıştırdığı gizli anlamlarla da mümkün olur. Eşinizin çocuklarla oynadığını gördüğünüzde, ona görüyorum ki çocuklarla hoşça vakit geçiriyorsun diyebilirsiniz. Aynı sahneyi farklı bir gözle değerlendirip, ona görüyorum ki ortalığı dağıtıp mahvetmişiniz, bana yine iş çıkarıyorsunuz da diyebilirsiniz. Eğer kullandığımız sözcükler eşinizi yargılıyorsa yaptığınız yorumlar ilişkiyi zehirleyebilir.
Zehirli sözcükler ve yorumlar eşinizi kışkırtır ve birbirinizden uzaklaşmanıza neden olabilir. Zehir saçan yorumlar yapıldığı zaman, hakkında konuşulan kişi o anda yorumun kendisini inciten kısmını algılayıp, gerisini duymayacaktır bile. Düşünceli davranmak her zaman iyi sonuçlar doğurur. Şunu unutmamak gerekir eşler arasındaki ilişkiyi sürdürmeye yardımcı olan veya bozan aile içi konular(çocuk bakımı, para idaresi vs.) değil, daha çok bu hassas konuların eşler arasında nasıl tartışıldığıdır. İletişimi doğru bir şekilde kuramayan insanlar yalnızlıklarıyla, iç dünyalarında ki gerilimlerle baş başa yaşamak zorunda kalırlar. Eğer biraz daha dikkatli ve özenli olmayı denesek, söylemek istediğimiz şeyi karşımızda ki insanı incitmeden söylemenin bir yolunu mutlaka bulabiliriz. Düşünerek söylenmiş sözler ve yorumlar, tartışmanızı ima dolu sözlerle zehirlemeden de isteklerinizi ifade edebilir. Zehirli bir dil kullanmak, karşınızdaki insana iftira içerikli mesajlar göndermektir. Oysa, düşünerek konuşmak, hakaret etmeden duyarlı konularda vermek istediğiniz bilgiyi gereken kişiye verme sanatıdır. Düşünerek konuşursanız, sorunları tartışırken bir insan olarak eşinize gereken saygıyı göstermiş olursunuz. Unutmayın iyi niyetli olmak, sevgi dolu bir ilişki için ön koşuldur. Düşünerek konuşmak için, bir kişinin davranışlarını o kişiden soyutlamak gerekir.
Zaman zaman hepimiz hata yaparız, ancak her şeye karşın bir insan olarak hepimiz karşımızdaki insan tarafından kabul edilmeyi ve saygı görmeyi hak ederiz. Örneğin, eşinizin bugün eve işten gece yarısı gelmesinden hoşlanmasanız da, eşinizi bir insan olarak seversiniz. Onun yaptığı herhangi bir şey canınızı sıkmıştır sadece o kadar. Böyle hoşunuza gitmeyen bir durumla karşı karşıya kaldığınızda eyleme odaklanın, kişiye değil. Böylelikle, sorun olan konunun ayrıntılarına girebilirsiniz, hem de olumsuz bir dil kullanmadan, genelleme yapmadan ya da onun kişiliğine saldırmadan. Örneğin eşinin çok televizyon seyretmesinden yakınan birinin gereğinden çok televizyon izliyorsun, adeta bağımlısın demesi yerine yemekten yatana kadar televizyon seyrettiğin zaman kendimi çok yalnız hissediyorum, sohbet etmeyi ya da birlikte bir şeyler yapmayı tercih ederim demesi daha uygun olur. Böylelikle atmosfer gereksiz yere kirletilmemiş olur ve eşler arasındaki iletişim daha sağlıklı bir yola girer.
Birbirinizin sınırlarını ihlal etmekten kaçının. Eşinizin sınırlarını ihlal eden yorumlar onun kendisini savunmaya geçmesine neden olur, çünkü bu yorumlar onun sınırlarını aşmıştır. Eşinizi olumsuz bir şekilde yorumladığınız zaman, onun kendisini hemen savunmaya geçtiğini görürsünüz, çünkü onun benlik saygısına zarar vermişsinizdir. Bu tür zehirli sınır ihlalleri aynı zamanda kaygılı, öfkeli ve ters tepkilere neden olur. Örneğin bu kadar düşüncesiz olabileceğine inanamıyorum, bu hafta her gece eve geç geldin yerine kendimi ihmal edilmiş hissediyorum, bana daha çok ilgi gösterirsen çok sevinirim ifadesini kullanmak daha sağlıklı ve doyumlu bir ilişki için önem arz etmektedir.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!